5.12.2017

Vicdan


Litost, başka dillere çevrilmesi olanaksız Çekçe bir sözcüktür. Adamakıllı açılmış bir akordeon gibi sonsuz bir duyguyu, başka birçok duyguların birleşimi olan bir duyguyu anlatır: Hüzün, acıma, pişmanlık ve özlem. Sözcüğün ilk hecesi, terk edilmiş bir köpeğin sızlamasını duyuracak biçimde uzun ve güçlü bir biçimde vurgulanır.

Türkçe'de de buna benzer bir sözcük vardır aslında. Vicdan. Edebiyattan, sinemaya, günlük hayattan içimizdeki en karanlık koridorlara iyi ve kötü arasındaki ince çizgi. TDK'ye göre Vicdan;  Kişiyi kendi davranışları hakkında bir yargıda bulunmaya iten, kişinin kendi ahlak değerleri üzerine dolaysız ve kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan güç'tür. Aslında vicdanın net bir tanımını yapmak çok zordur. Vicdan, adalet, sevgi, saygı, acıma, dürüstlük, empati gibi birçok sözcüğü içinde barındırır. Bir tür adalet terazisi olarak kişisel hesaplaşmalara yataklık eder. Bu yüzden sürekli olarak bilinci uyarır, uyumaz. Tanrısal bir güç olarak herşeye şahit olur, yeri gelir tanrıyla hesaplaşır. Vicdan insanın son sığınağıdır. Kalbe en yakın, naif, kırılgan, insanı insan yapan içimizdeki son romantiktir.

Vicdan, bu modern denilen çağda ihtiyacımız olan en büyük nimettir aslında. Hayvanlara, kadınlara, doğaya, geleceğimize ve dünyaya karşı en acımasız şiddetin yaşandığı bu zaman diliminde en büyük eksikliğimiz. Kalabalık şehirlerde, apartman daireleri arasında sıkışmış büyük yalnızlığımızda temposu gittikçe düşen vicdanımızın sesine kulak verelim. Birazcık olsun vicdanımız sızlasın, ruhumuz üşüsün...


1 yorum:

Azize dedi ki...

Bence de üşümeli ruhumuz...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...