5.10.2015

Sessiz Düşünceler




Kapının önünde ayakkabılarını görmek istiyorum diye bir başlayan bir sevdanın, suda boğulmuş bir balığa dönen hikayesiydi bu yaşanan. Kural basitti: Her aşk geride bir ceset bırakır. Ölü ya da diri. Önce her şey güzel başlar; sevda sözleri, güzel kokular, sebepsiz gülmeler, anlamsız bakışmalar, terlemeler, uykusuz geceler, tırnak izleri… Sonra Kafka’nın dünyası kadar büyük bir karadelik. Tıpkı eski bir atasözünde denildiği gibi; “İnsan dışı ile karşılanır, içi ile uğurlanır.” Evet bütün bu meseleler içsel belki de. Olsun bu kış yine Ankara’ya kar yağacak. İliklerimize kadar üşüyerek, dik bir yokuş arayacağız. Bir kent, bir pencere, sert bir soğuk, adını en çok sevdiğin bir şair, biraz hüzün, bolca beyaz… Savruluşumuz hep bundandı belki de. Sonrası mı? İnan bende bilmiyorum. Ayrıca ne önemi var. Hayat dahil her şeyin bir sonu yok mu? O yüzden sesli düşünmeyelim. Sen saçlarını yine kısacık kestir ve güzel şeylerden bahsedelim...


0 yorum:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...