17.11.2014

5 PAZARTESİ ŞARKISI


Bugün günlerden Pazartesi. Pazartesi sendromunu atlatmak için yine müzik diyoruz. Bugün listemize giren şarkılar İngiltere’nin buhranlı sanayi kenti Sheffield’den çıkmış gruplardan geliyor. İşte 5 şarkılık listemiz:

Arctic Monkeys – Fake Tales Of San Francisco

Alex, Jamie, Andy ve Matthew isimli dört genç bir araya gelip bir grup kuruyorlar. Gruba buldukları isim, grup elemanlarından Jamie’nin amcasının 70’lerde kurduğu bir grubun ismi oluyordu. Yani Arctic Monkeys. Ada coğrafyasının sanayi kenti Shelffield’da başlayan maceraları, onları kısa sürede rock müziğin yeni kurtarıcıları yaptı. Özellikle Alex Turner’ın sesi ve insanları derinden etkileyen şarkı sözleri kısa bir sürede fenomene dönüştü. Bir EP ve iki single ardından 2006 senesinin başlarında yayınlanan ve ismini Karel Reisz’in meşhur filmi “Saturday Night And Sunday Morning” filminde geçen bir replikten alan “Whatever People Say I Am, That’s What I Am Not” albümü yayınlanıyor. Albüm gerçekten bomba gibi patlıyordu. Dehşet verici bir satışla Britanya’nın en hızlı satan debut albümü ünvanını alıyordu.

Ada çoğrafyasında bir barın tuvalet kuyruğunda bir araya gelen her 4 kişinin bir grup kurduğunu düşünürsek, Arctic Monkeys bu başarısıyla ezberleri bozuyordu. Arctic Monkeys müziği demek; bir tutam punk, enerjik gitar ritimleri, biraz Oasis, abileri Strokes ve Franz Ferdinand’ın rock’n roll ruhu ve elbette Shelffield’dan çıkmış en büyük grup olan Pulp’ın o saf hamuru.



Pulp – Common People 

İngiltere’den çıkmış en önemli gruplarından biri olan Pulp, 90′lı yıllarda İngiltere’de Brit-Pop patlamasına paralel olarak hayran kitlesini artırarak sesini duyurmaya başladı. Pulp’ın kendine özgü müziğinin yapısı David Bowie’yle Roxy Music’in karışımı ekseninde; glam rock, disco, new-wave, 60’lar Avrupa Pop’u ve İngiliz indie rock’ının bir sentezi diyebiliriz. Grubun basit ama etkili synthesizer kullanımı, geniş içeriğe sahip olan melodileri ve solist Jarvis Cocker’ın saplantılı şarkı sözleri karakteristik Pulp eksenini oluşturuyordu. Pulp kimi zaman eğlencelidir, kimi zaman ise karamsarlık ve melankoli doludur. Jarvis’in şarkıcı kimliği dışında, onu ayakta tutan ve ölümsüz yapan özelliği ise gerçek bir ozan olmasıdır. Nev-i şahsına münhasır bir hikaye anlatma yeteneği olan Jarvis Cocker şarkılarındaki karakterlere bir anlamda can veriyordu. 3 dakikaya sığan bu pop şarkılarının içinde aslında hayatın küçük bir özeti vardır. Bu yüzden Pulp için pop’un sahici yüzü de diyebiliriz.

Listemizdeki yer alan şarkı tüm zamanların en iyi Britpop albümlerinden biri olan 1995 tarihli ‘Different Class’ albümünden geliyor. Ne yazıyordu bu albümün arka kapağında? 

“Bela istemiyoruz, sadece farklı olma hakkımızı istiyoruz. Hepsi bu.” 




Richard Hawley – Tonight The Streets Are Ours

Pulp, Longpigs gibi gruplarda başlayan kariyerini solo çalışmalarla sürdürenRichard Hawley, 90′lı yılların Britpop sahnesinin yetiştirdiği en önemli müzisyenlerden biri olarak dikkat çekiyor. Richard Hawley bu şarkısında özgürlük sokaklardadır diye haykırırken, sivil itaatsiz gerilla graffiti’ci Banksy kendini sokaklara atıyor.

Hayat sokaktadır…




The Human League – Don’t You Want Me


1977 tarihinde kurulan The Human League, New Wave ve elektronik melodiler üzerine kurulmuş müziğiyle 80′li yıllarda adından söz ettirmiş bir ekip. Grubun müzikal anlamda dönüm noktası, kurucu üyelerden Martyn Ware ile Craig Marsh’ın Heaven 17′i kurmak için gruptan ayrılmasıyla başlıyordu. Vokalist Phil Oakey cesurca bir kararla onların yerine Sheffieldlı iki okullu kızı getirdi ve 1981 yılında ‘Dare” albümü çıktı. Albüm Giorgio Moroder tarzı dans ritimleriyle dikkat çekiyordu. Özellikle ‘Don’t You Want Me’ listelerin zirvesine çıkarak, diskoların marşı haline geldi. Bütün bu eğlenceli şarkılara sağmen albümün karamsar havası gözden kaçmıyordu. Bu kasvet ve karamsarlığın en büyük kanıtı; efsane müzik yazarı gazeteci Lester Bang’in dinlediği son albümün bu olmasıydı. New York’taki dairesinde cansız bedeni bulunduğunda pikabı albümün B yüzünün sonuna gelmişti.




Moloko – The Time Is Now

Moloko, Róisín Murphy ve Mark Brydon ikilisinden oluşan pop-elektronik ekseninde müzik yapan bir ikili. Özellikle güzelliği ve buğulu sesiyle dikkat çeken Róisín Murphy için grubun temel direği diyebiliriz. Moloko kelimesinin kökeni  Stanley Kubrick tarafından beyaz perdeye de aktarılanAnthony Burgess’in ünlü romanı Otomotik Portakal’da geçen süttür. Moloko, kitabın kahramanı Alex ve tayfasının kullandıkları uyuşturucuyla beraber aldıkları sütlü içeceğin ismidir. Ayrıca Moloko, rusça’da da “süt” demektir.

Hepinize Mutlu Pazartesiler….


0 yorum:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...