25.08.2014

Sziget Günlüğü 2


Sevgili Didem, özgürlük adasındaki festivali ufak hastalıklar dışında sağ-salim tamamlayarak yurda döndü. Onun günlük tadındaki festival gözlemleri ve kişisel notlarının son kısmı. Seneye görüşmek üzere...

Günün Özeti 3: 

Biraz fazla özet olacak, bu akşam eğlenmeye odaklandım...

En yırtık, en eski Convers'imi giydiğim iyi oldu, bugün deli gibi yağmur yağdı. Kadınlar tuvaletinden aldığım poşeti ayağıma giymek zorunda kaldım...

Sinek ısırığıma gelecek olursak, revire uğradım. 1 saat beklersiniz dediler, oldu canım inşallah yaaa dedim...

Bir Glastonbury değil elbet, ama festival alanı çamur içindeydi. Kirlenmek güzel şey nasıl olsa...

Bugün çadırda Şükrü Kürekçi ve Burcu Uysal'ın nikahı kıyıldı. Yeminli, şahitli, yüzüklü falan...

Merak edenler icin söylüyorum, bloğum var, sadece olması gerektiği gibi/şekilde kullanmıyorum: dudu değirmenlere karsı...

Macklemore performansı sırasında inanılmaz bir kalabalık vardı. Tek şarkılık adam ana sahne izleyicisini bu kadar kilitleyebiliyorsa...

World Village sahnesinde "only lovers left alive" filminden hatırlayacağımız sexy ablayı dinledik, harikaydı...

A38 çadırında böyle izdiham görmedim, Stromae için birbirimizi ezdik...



Günün son özeti:

Bugün, en sevdiğim cafelerden birinde uzun zamandır yediğim en güzel havuçlu keki yedim. Cok kalabalıktı, servis cok yavaştı, ama tolere ettim tabi...

Şu meşhur havuz/hamamlarına gittim sonunda. Sırf bana faydası olur diye dakikalarca buhar odasındaydım....

Festival alanına giderken sandwichinin kağıdını, torbasını vs trende yere bırakan çocuğu ikaz eden dünya güzeli kızımıza aferim. Özür dileyip konuyu kapatacağına hobur hobur konuşan Avustralyalı genç çocuğumuza kocaman bi tokat atasım geldi... 

Şüphesiz en küçük değil, ama en şirin festival katılımcısını fotoğraflama şansım oldu...

Günün en iyi performansı: Outkast (eğlenceli, seksi...) 

En eğlencelisi: Fanfara Transilvania

En bana göresi: The Kooks 

Tuvalet sırası uzadıkça uzadı tabi, tuvalet gibi tuvalet olanlarda. Temizlikciler de ilk günlerdeki gibi çalışkan değillerdi...



Calvin Harris kapanış performansını gerçekleştirdi. Tam bir görsel şölen idi. Bana göre fazla gürültülü, ama bir kez daha gencler söyleyip eğleniyor diye yüzümde kocaman bir gülümseme vardı. Yahu ne kalabalıktı arkadaş...

Havai fişek gösterisi sırasında ana sahnede değildim, ama ucundan yakaladım yine de...

Bugün etrafta da nerdeyse benim kadar kötü öksüren bir çok kişi duydum/gördüm. Yalnız olmadığıma sevindim... 

Cirque de Sziget yine cok başarılı idi. Az da olsa en azından son akşam izleme fırsatını yarattım kendime...

Tüm gün yemek yememişim, nasıl acıktım. Hazır herkes ana sahnede kapanış performansını izlerken boş olur dedim yiyecek standları, gerçekten de öyleydi, ama kartımda problem çıktı. Tee, girişteki Helpdesk'e gideceksiniz dediler. Gidilir mi tee burdan oraya deli? Tam da yürüyordum aslında, Şükrü ve Burcu ile karşılaştım yolda. Festival katılımcısı bilir, normalde sözleşsen, yerini tarif etsen bulusamazsın. Tam da ihtiyacım olan o zor zamanımda arkadaşlarım yardımıma yetişti. Kocaman bir dilim pizzayı gömdüm, ama çok sıra bekledim tabi. Bu sırada izlemek istediğim son performansın da yarım saatini kaçırdım. Parayla rezil olmak böyle bir şey... 

Festivali en rüküş halimle tamamladım. Çok üşüyorum diye şortumun altına tayt giydim, çöpe atılacak Convers'lerimi de tekrar ayağıma geçirdim, evet çamurlu haliyle... Faydası oldu mu? Azcık. Yine de üşüdüm tabi.

Festivallerde üşümeyen ve uykusu gelmeyen herkesi tebrik ederim bu arada aklıma gelmişken...

Hava, gündüz 23 derece. Gece de 12 derece idi. Geçen sene akşam saat 18:30'da 39 derece idi...

Ben çıkarken hala birilerinin festival alanına girmeye çalışıyor olması da hayret verici idi. Ben sıcacık yatağımın hayalini kurarken...

Kac gündür otele yürürken karşı kıyıdan müzik geliyor. Bugün anladım sebebini. Öğleden sonra şehirden otele yürürken baktım yine müzik. Gençler, Chain Bridge ayağında kendi festival ortamlarını yaratmışlar. Müzik, dans, içecek vs... Belediye portatif tuvalet bile koymus. Geçici bir süre için yapılan bir eğlence olduğunu sanmıyorum.

Seneye görüşmek üzere güzel şehir. Seneye görüşmek üzere Sziget! 

Kendime not: Bu, 5. Uluslararası festivalim. İnsan yine de bu kadar mı hazırlıksız gelir. Apranax hariç başka ilaç bile getirmemişim yanıma. Söz veriyorum, seneye çok daha hazırlıklı geleceğim. Barışsak olmaz mı sevgili bedenim, biraz iyileşme belirtisi göstersen..?
 
The Kooks - Ooh La

0 yorum:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...