29.01.2013

Dilek Taşı öksüz kaldı


2013 yılının Ocak ayı karabasan misali üzerimize çöktü. Ardı ardına bu ülke için değerli isimler hayata veda ettiler. Bu ölüm ağacının son düşen yaprağı değerli sanatçı Ferdi Özbeğen oldu. Her ölüm veda kokar, fakat bu ölüm çok fazla buruk ve duygusal oldu.

Telsizle arkadaş aramak, elmor, video klipler, 33′lükler, Limasollu Naci, 0302 otobüsler, Eagles, Queen, Flashdance, Gırgır, bir kalem, bir defter, bir silgi eşliğinde silinip giden yıllardı 80’ler. O yıllarda bir kuşak Ferdi Özbeğen’i, evlerde aile büyüklerinin üst üste yığılmış plak ve kasetleriyle tanıdı. Önce biraz merak ve korkuyla yaklaşılan bu albümler, sonraları duygusal boyutlara açılan kapıların altın anahtarı oldu. Yeniyetme delikanlılar sevdikleri kızlara pencere altlarında onun şarkılarını söylediler. Belki bu yüzden eli ağır kız babalarından çok fazla dayak yedi bu delikanlılar. Ama hakiki aşk böyledir; zor ulaşılır, kolay kolay kaybedilmez. O yılları Umut Sarıkaya bir yazısında ne güzel özetlemişti: “Ömrüm Tuborg aile çay bahçelerinde çalınan Ferdi Özbeğen şarkıları hüznünde seyrediyordu.”


1941 İzmir doğumlu Ferdi Özbeğen, 11 yaşında ortaokulla birlikte müzik öğrenimine başladı. 1960 yılında İstanbul’da İktisat Fakültesi’ni kazanan Özbeğen, babasının vefatı ile eğitim hayatını yarıda kesmek zorunda kaldı. Bu süreçten sonra müzik Ferdi Özebeğen’in tek amacı olacaktı. 1965 yılında Ferdi Özbeğen ve Orkestrası olarak katıldıkları Altın Mikrafon yarışması bu günlere gelen sürece öncülük etti. O dönem içinde orkestra Okay Temiz, Esin Engin gibi önemli isimleri bünyesinde barındırmıştır. 1977 yılında sanatçı, ilk uzunçaları olan Ferdi Özbeğen’le 45 Dakika’yı çıkardı. Bu albüm Ferdi Özbeğen fırtınasının fitilini ateşledi. Albüm çok sevildi, büyük satış rakamlarına ulaştı. Sonrası hepimizin bildiği süreç; onlarca güzel albüm, hiçbir zaman unutamayacağımız hazine gibi şarkılar.

Ferdi Özbeğen her şeyden önce çok önemli bir yorumcuydu. Kimine göre fantezi müzik eserleri üreten bir piyanist şantör ekolünün en büyük ustası, kimine göre Türk Batı Müziği alanında eserler vermiş bir sanatçı. Ama en önemli özelliği eserlerini, kendi duyguları ile yoğuran bir gönül adamı olmasıydı. Belkide bu yüzden onu en çok kadınlar sevdi. Ama şuna eminiz ki gittikçe yozlaşan ve sıradanlaşan bir müzik piyasında onun değeri şimdi daha da çok anlaşılacak.


Bir ekşi sözlük yorumunda dediği gibi "Vefatıyla kadehler yarıya inmiştir." 

Ey gün batımlarının hüzünlü insanı, Kaybedenler Kulübü’nün asla kaybetmeyen daimi üyesi huzur içinde uyu…

Ferdi Özbeğen - Dilek taşı

0 yorum:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...