2.07.2012

Tesadüfi bir kronolojinin 71 parçası


23 Kasım 1993'te Maximilian B. adındaki bir öğrenci, Viyana'da bir bankaya girdi ve tabancasıyla üç kişiyi öldürdü, ardındanda kendisini vurdu. Polis ve medya, genci bir cani olarak damgaladılar fakat yaptığı şeyi niye yaptığını çözemediler. Gencin motivasyonu neydi? Televizyonda katliam haberini izleyenlerin "demek bu yüzden yapmış" demelerini sağlayacak ve böylelikle içlerine su serpecek o 'tek neden' neydi? Olayın ardında ne bir politik boyut ne de üçüncü sayfa hikayesi vardı. Sonuç: Bilinmeyen Kod. Şiddet olaylarının ardında basite indirgenmiş nedenlerin değil tüm karmaşıklığı ve farklı boyutları ile bir yaşam tarzının, toplumsal duygu erozyonunun yattığını düşünen Michael Haneke için biçilmiş kaftan bir hikaye.

Bu olaydan esinlenerek çektiği filmde Haneke, katil gencin hayatıyla ve motivasyonlarıyla hiç ilgilenmiyor. Bunun yerine 23 Kasım tarihinde o bankada bulunan insanların yaşam biçimlerini tasvir ediyor film süresince. Çünkü Haneke'ye göre bilinmeyen kod, katilin bireysel dünyasında değil onu çevreleyen dünyada gizli. O gün şans eseri bankada bulunan bir grup insanın hayatlarına göz atmak, polis ve medyanın o sözde her şeyi açıklayacak 'tek neden' arayışından çok daha fazla şey söylüyor cinayetlerin ardındaki o koskocaman belirsizlik hakkında.



Haneke, Kent Üçlemesi'nin son halkasını oluşturan bu filminde sadece üçlemenin değil tüm filmografisinin en başarılı filmine imza atıyor. Tesadüfi Bir Kronolojinin 71 Parçası, hiçbir sosyal promlem filmine benzemiyor. Normalde film süresince açıklanmaya çalışılması gereken olay, filmin başında aktarılıyor seyirciye. Haneke, olaya giden süreci izliyor; nasıl bir dedektif adım adım delillerin peşinden gidip yapbozun parçalarını birleştiriyorsa, Haneke de çoklu perspektif anlayışıyla şiddete zemin hazırlayan yaşam tarzından, soğuk Avrupa hayatından 71 kesit sunuyor.

Ryan Garbes – Boys Are Back

Hooded Fang – Big Blue One

1 yorum:

Flying Dutchman dedi ki...

Das weiße Band'da da benzer bir anlatım vardı. Savaşı yaratanlar o çocular değil içinde bulundukları ortamdır şeklinde. Ama şöyle bir durum var, bireyin seçim şansını çok fazla küçümseyen bir filmdi o bana göre. Beni rahatsız eden o oldu, yoksa dingin hava o huzursuzluğun neden yaratıldığını çok iyi tasvir ediyordu. Yine de dediğim gibi bir zayıflığı olduğunu düşünüyorum.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...